İşinin,
kendinden ve bizlerden olanı;
yani hem kendisini hem de
dış dünyayı, toplumu
vs gözlemlemek, ortaya çıkarmak;
sonra
da onu güzelce cilalayıp ilgili olduğu alanın yapısına göre (sinema, edebiyat, resim, heykel vb) tekrar tekrar
üzerinde düşünüp cila atarak servis etmek olduğunu düşündüğüm; tutkulu, zaaflı, hayata farklı bakan, normal görünen ama
bazılarının normallikle uzaktan yakından alakalı olmadığı -iyi ki de olmadığı- had
safhada duygulu ve hisli insanlardır sanatçılar. Hafta sonu
sabahları magazin programlarında sanatçı diye lanse edilen ‘’her’’ birey sanatçı değildir. Ancak adayı olabilir. Sanatçılık içten gelir.
Yapmadan
var olamazsınız.
YAZAN: SÜLEYMAN BERÇ HACİL